sesini dinle diyorum rüzgarın..
Harabeye yüz tutmuş evlerimizin küçük odacıklarına mahkum olduğumuz zamanlardı; minik bir deniz kabuğuyla dalgaların kıyılara ahenkle vuruşunu hissettiğimiz hayali yolculuklarımız vardı. Henüz bilmiyorduk hakikat denen mefhumu! Kulağımıza yasladığımızda deniz kabuklarını, okyanustan geldiğine inandığımız uğultulu sesleri dinlerdik büyülenmişçesine. Oysa şimdilerde dünya gözüyle okyanusların dibindeyiz ve yüreğimizde de bir o kadar deruni soru işaretleri…? Uzak diyarlardan sürükleyip getirdiği hikayesini hisset istiyorum rüzgarın. Keşke hep bilmemiş olsaydık diyorum, hakikatten uzak bir çocuk gibi bilseydik öylece yetinmeyi..!